İzleyiciler
29 Ocak 2012 Pazar
22 Ocak 2012 Pazar
Bazen
Bazen umutları tükenir insanların, çaresizleşirler ve çaresizleşen insanlar ya kabalıklaşır ya da terk ederler. Kısır döngüdür bu, çember gibidir. Başı sonu belli değildir. umutları tükenen insanlar şapşallaşır bir nevi, şapşallaşan insanlarda ya susarlar ya da sürekli gülümserler.
Bazen insanlar kırılgan olur, hal böyle oluncada ya kırmaktan korkar hale gelip atomlarına kadar parçalanırlar yada kırılmaktan yorgun düşene kadar oyunlarına devam edip sonrasında kaçarlar. İnsanları kaçıran cinsleride vardır bunların. Daha iyi olucağını sanır bazıları özlemez sanır, sevmedi sanır. İlginçtirki bu tür insan kime nezaman git diyorsa o kişi tuz olur buz olur, gider.
Dediğim gibi bazı insanlar kırılgan olur, çok kırılan insan toparlayamaz parçalarını. Yorgun düşer. İnsanoğlundan kaçan tiptir bu. Kaçabilir ama saklanamaz.Biri bulur. Köşesinden çıkarır,elinden tutar.Bizimkinin gözünde geçici insandır bu kişi ozamandan düşünür, geçiçi zaman, geçici gülüşler diye. Sonra birgün yeni bir el uzanır, ona uzanan eli tutar tutarda bırakamaz bazen insan. Sonra umutlanır, sonra sever, inanır, kırılmaz, kırmaz. Sonra yıkılmaz artık.
Bazen insanlar kırılgan olur, hal böyle oluncada ya kırmaktan korkar hale gelip atomlarına kadar parçalanırlar yada kırılmaktan yorgun düşene kadar oyunlarına devam edip sonrasında kaçarlar. İnsanları kaçıran cinsleride vardır bunların. Daha iyi olucağını sanır bazıları özlemez sanır, sevmedi sanır. İlginçtirki bu tür insan kime nezaman git diyorsa o kişi tuz olur buz olur, gider.
Dediğim gibi bazı insanlar kırılgan olur, çok kırılan insan toparlayamaz parçalarını. Yorgun düşer. İnsanoğlundan kaçan tiptir bu. Kaçabilir ama saklanamaz.Biri bulur. Köşesinden çıkarır,elinden tutar.Bizimkinin gözünde geçici insandır bu kişi ozamandan düşünür, geçiçi zaman, geçici gülüşler diye. Sonra birgün yeni bir el uzanır, ona uzanan eli tutar tutarda bırakamaz bazen insan. Sonra umutlanır, sonra sever, inanır, kırılmaz, kırmaz. Sonra yıkılmaz artık.
10 Ocak 2012 Salı
Eden bulmuyor
Okadar çok duyguyu bir arada tüketmişim ki, ağmamam gereken şeye gülüyorum, gülünç olanada ağlayayım bari diyorum da, olmuyor. Bişeyler tükenmiş artık içimde
Eskiden umursardım insanları, kırılmalarını, incinmelerini, üzüntülerini, neşelerini. En gülüncüde en kötü zamanlarında, en iyi zamanlarındada bu güne kadar herzaman herkesin yanında olmaya çalıştım hep. Sanırım onların derdi bindi benim üzerimde, kimseye çaktırmadım ama hep şikayet ettim durdum kendi kendime, ben senin derdini neden kendime dert ediyim dedim, neden senin acını paylaşıyım dedim. Oysa şimdi nelerimi vermezdim birazcık bişey hissedebilmek için. öyle bi duruma gelmişimki artık söylenenleri dinlemiyorum bile, anlayış gösteremiyorum kimse kırılmasın gücenmesin diye. öyle bi şey olmuşki sevemiyorum artık insanları. Birini 'sevemiyorum' kimseye bakmak içimi ısıtmıyor. Onlar böyleyken hep yanlarındaydım en fettan, en kötü,en dengesiz hallerine tanıklık ettim hepsinin birer birer. Şimdi onlardan biraz daha farklı bi şekilde belkide ben aynı şekildeyim. ve görüyorumki bir Allahın kulu yok yanımda. öyleki burda kendi kendime konuşuyorum. birinin bunları okuyup okumaması zerre kadar umurumda değil, diğer tüm şeyler gibi. Sadece kendimi var hissediyorum
Eskiden umursardım insanları, kırılmalarını, incinmelerini, üzüntülerini, neşelerini. En gülüncüde en kötü zamanlarında, en iyi zamanlarındada bu güne kadar herzaman herkesin yanında olmaya çalıştım hep. Sanırım onların derdi bindi benim üzerimde, kimseye çaktırmadım ama hep şikayet ettim durdum kendi kendime, ben senin derdini neden kendime dert ediyim dedim, neden senin acını paylaşıyım dedim. Oysa şimdi nelerimi vermezdim birazcık bişey hissedebilmek için. öyle bi duruma gelmişimki artık söylenenleri dinlemiyorum bile, anlayış gösteremiyorum kimse kırılmasın gücenmesin diye. öyle bi şey olmuşki sevemiyorum artık insanları. Birini 'sevemiyorum' kimseye bakmak içimi ısıtmıyor. Onlar böyleyken hep yanlarındaydım en fettan, en kötü,en dengesiz hallerine tanıklık ettim hepsinin birer birer. Şimdi onlardan biraz daha farklı bi şekilde belkide ben aynı şekildeyim. ve görüyorumki bir Allahın kulu yok yanımda. öyleki burda kendi kendime konuşuyorum. birinin bunları okuyup okumaması zerre kadar umurumda değil, diğer tüm şeyler gibi. Sadece kendimi var hissediyorum
7 Ocak 2012 Cumartesi
Buraya mutluluklarımı paylaşmaya gelmedim, hüzünlerim, üzüntülerim, hayal kırıklıklarım... sadece acılarım için varım. onlar için doğmadım belki ama onlar için yaşıyorum. Yüzleşebilmek için. İsterseniz bencil diyin bana ama üzerimdeki ağırlıgı atmam lazım, belkide üzerinize. Yapıcak bir şeyim yok, hayatımda ikinci kez gerçekten elim kolum bağlı oturuyorum, iki haftadır sinir hapı kullanıyorum. adıda Cipram, herneyse sağlık olsun ne diyelim. Anlatıcak kimsem olmadığı için herşeyi buraya dökmek istiyorum, düzeldiğimde, günün birinde okuyabilmek için. Bayağı uzun süredir kimseye yazmıyorum, kimseyle konuşmuyorum. Bayağı uzun süredir mecburiyetlerim dışında dışarı çıkmıyorum, flört ettiğim çocukla buluşmak için çıktığım zamanlar hariç. Oda geçici insan, kim geçici değilki zaten, ezip geçiyolar resmen, oda acı çektiridi fırsat versem. Çektirdide zaten. Umursamadı beni. Değer vermedi, aldırmadım yinede. Çektiğim acıdan zevk almaya başladım sanırım. Artık herşey değişti. Herkesin hayatımdan acı-tatlı bir bir çıkışını izliyorum. Kimseye gitme etme diyesim yok artık. Artık doğru dürüst içten gülümseyemiyorum. Doğru dürüst kitap okuyamıyorum, doğru dürüst nefes alamıyorum. Yaşayamıyorum doğru dürüst. Kimseyi umursayamıyorum. Ama sen gerizekalı cocuk, Beni bu kadar üzmene rağmen, hâla senin üzülmene dayanamıyorum.
only..
its only love, its only pain
it’s only fear that runs through my veins
it’s all the things you can’t explain
that make us human.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)